Günümüzün dijital gereksinimleri kapsamında, öğrencilerin bu dünyaya hazırlanabilmesi, özellikle bilişim sektöründeki gelişmeler açısından çok büyük bir önem teşkil etmektedir ve hatta bu alanda yaratıcılıklarını artıracak bir eğitim almaları gerekliliği konusu artık neredeyse tartışılmaz bir hal almıştır.
Dolayısıyla, 21. yüzyılda ülkeler olarak gelişime ayak uydurabilmek, dahası lider yetiştirebilmek adına bu alandaki becerilerin yeni nesile en doğru şekilde aktarılması da oldukça önemli bir konu haline gelmiş bulunmaktadır. Bu şartların sağlanabilmesi için geliştirilen en önemli eğitim sistemlerinden biri de STEM eğitim modelidir.
STEM Nedir?
STEM eğitim modeli, fen (science), teknoloji (technology), mühendislik (engineering) ve matematik (mathematics) gibi dört önemli disiplinin bir araya getirilmesiyle ortaya çıkan ve oldukça büyük bir altyapıya sahip olan bir öğretim modeli olarak tanımlanabilmektedir.
Tüm bu alanlar kapsamında yetkin bireyler yetiştirmeyi amaçlayan STEM, öğrencilere günlük yaşamda sorunlarla başa çıkmanın da bir matematiği olduğunu aktarıp, farklı düşünmelerini ve çeşitli süreçlere yeni çözümler arama kabiliyetlerini artırmalarını sağlayacak bir yaklaşım geliştirebilmelerini sağlamaktadır. Literatürdeki tanımına göre, okul öncesi çağdan lisansüstü öğrenim çağına kadar gerek müfredat dahilinde, gerekse müfredat dışı şekilde uygulanabilecek de bir metot olarak karşımıza çıkmaktadır.
STEM Etkinlikleri ve Uygulamaları
Aslında, bireyin günlük yaşamındaki problemleri çözebilmesi için fen, teknoloji, mühendislik ve matematik süreçlerini birleştiren pedagojik bir yaklaşım olan STEM eğitiminin en temel özelliklerinden biri; mühendislik tasarımının bilim, matematik ve teknoloji öğreniminin bir harmanı olarak görülmesidir.
Öğrenciler, fen bilgisi, matematik ve teknoloji alanlarındaki bilgi ve becerilerini, gerçek hayattaki sorunlarını çözmek için kullanacak aktivitelerle geliştirebilmektedir. Yani, modelin öne çıkan bir diğer temel özelliği de öğrencilere, bu dört disiplinden hem günlük yaşamlarında, hem de ilerideki meslek hayatlarında kullanabilecekleri pratiklerin öğretilmesidir.
STEM Eğitiminin Amaçları ve Faydaları
STEM eğitiminin temel amaçlarından birincisi, bu alanlar içerisinde üretici olarak profesyonel yaşama adım atmak isteyen gelecekteki ve şimdiki üniversite öğrencilerinin sayısını artırmaktır. Diğer biri ise öğrencilerin fen, teknoloji, mühendislik ve matematik gibi disiplinlerdeki temel bilgi düzeylerini artırarak, günlük yaşamlarında yaratıcı çözümler geliştirebilmelerini sağlayabilmektir. Kısaca, bu eğitim modeli, öğrencilere erken yaşta eleştirel düşünme yetkinliği, yaratıcılık ve sorun çözme yetkinlikleri oluşturarak, toplumun üretkenlik ve sorumluluk becerilerini artırmaktır.
Sadece fen bilimlerinde başarı odaklı bir eğitimmiş gibi bir algı yaratan bu model adının aksine, öğrencileri tarımdan endüstriye, çevre yönetiminden sağlık hizmetleri ve ulaşım sektörüne pek çok alanda başarı için hazırlamaktır. Üstelik bu metot, bilim, matematik ve teknoloji alanlarıyla da sınırlı olmamaktadır. İstenildiği takdirde, dilbilgisi, edebiyat ve güzel sanatlar gibi bölümlere de kolaylıkla adapte edilmektedir.
STEM eğitiminin tüm prensiplerinin ve faydalarının, sanatın içine veya sanat yoluyla entegre edilmesi yaklaşımına ise STEAM adı verilmektedir. STEM eğitimini bir başka düzeye taşıyan STEAM, fen, teknoloji, mühendislik ve matematik dallarının arasına beşinci bir disiplin olarak sanatı (Art) da işin içine katmaktadır.
STEAM, öğrencilerin bu önemli alanlarda öğrendikleri ile sanat uygulamaları, öğeleri, tasarım ilkeleri ve standartları arasında bir bağ kurarak öğrenmelerine olanak tanınmaktadır. Sınırların ve kısıtlamaların ortadan kalktığı STEAM eğitiminde merak, eleştirel düşünme, sorgulama ve inovasyonla dolu bir öğrenme ortamı var olmaktadır.