Yapay bir dil olan ve hiçbir millete veya ulusa ait, özel olmayan Esperanto dili dünyadaki birçok halkın aralarındaki iletişimi kolaylaştırmak amacıyla Polonyalı göz doktoru Ludwik Lejzer Zamenhof tarafından 1887 yılında yaratılmıştır.
Yüz yıldan fazla kullanılmış olmasından kaynaklı olarak Esperanto dili, insan düşüncelerinin nüanslarına kadar net bir şekilde ifade edebilmek yeteneği ile yaşayan bir dil olmuştur.
Esperanto’nun ortaya çıkışının nedenlerinde biri de milletler arası ve tarafsız bir dil yaratılması düşüncesidir. Çünkü, Esperanto dili dünyadaki tüm milletlere aittir ve dünyanın tüm halklarının birbiriyle iletişimine imkân tanımaktadır. Ayrıca da kesinlikle hiçbir kültüre, politikaya, dinsel veya ekonomik egemenliğe eğilim göstermemektedir.
Esprento’yu öğrenmek isteyen veya öğrenmeye çalışan insanlar, birbirine etki eden ve bu etki ile zenginleştiren iki uygarlığın zevkine varma ayrıcalığına sahip olmaktadır ki bu ayrıcalıklardan ilki, içinde doğduğumuz bizim kendi uygarlığımız olmaktadır. Esperanto kendi halkımızın adet, gelenek ve göreneklerinden, inançları ve ahlaki değerlerinden etkilenmektedir. Bu da bizlerin kendi yöresel kültürünü oluşturmaktadır.
İkincisi ise Esperanto dili aracılığıyla dünya vatandaşı olmayı isteyen ve bu dil ile globalleşmek isteyenler tarafından tercih edilmektedir. İlk özellikten farklı olarak daha kapsamlı olmaktadır. Aynı zamanda da mümkün olan en çeşitli şekillerde, dünya kültürünü bünyesinde taşımaktadır.
Esperanto yolu ile çifte vatandaşlığı seçenlere “Esperantist”ler denir. Onlar yani ‘Esperantist’ler Esperanto dilini bilmekle yetinmeyen, aynı zamanda diğer ülkelerdeki ‘Esperantis’lerle de iletişim kuranlardır. Böylelikle milletler arası bir dil idealini savunması ve bu dilin yayılması için değişik kültürlerle iletişim kuran bir aktivist konumuna ulaşmaktadırlar.
Esperanto’nun ortaya çıkmasının ardından, Esperanto dilini öğrenmiş olanlar; bu dili pratik olarak kullanmak, başkalarının da öğrenmesine yardımcı olmak ve dile karşı ilgi uyandırmak için gruplar kurma gereğini duymaya başlamışlardır. Bu gruplar ise zamanla büyümüş, hatta bazıları komşu ülkelere kadar yayılmıştır. Bu arada yeni gruplar oluşmaya devam etmiştir. Öyle ki bugün tüm dünyada aktif kuruluşlar haline gelmişlerdir. Esperantist’lerle birlikte bu gruplar Esperanto dünyasını oluşturmaktadır ve yaptıkları çalışmalar ile de Esperanto Hareketi oluşturmuşlardır.